Dilek Dogan - Kein Vergeben, kein Vergessen - Am 18. Oktober 2015 stürmten Einheiten der türkischen Polizei Wohnungen im alevitischen Istanbuler Viertel Kücük Armutlu. Bei dieser angeblichen „Anti-Terror-Operation“ schossen die Beamten einer 21-jährigen Frau, Dilek Dogan, in die Brust. Dogan lag mehrere Tage im Krankenhaus auf der Intensivstation, letztendlich erlag sie ihren schweren Verletzungen.
Wie bei Günay Özarslan kam auch Dilek Dogan aus einer alevitischen Familie, ihre Großeltern waren vor dem großen Massaker gegen Linke und Aleviten in Maras nach Istanbul geflohen, wo jetzt ihr Enkelkind von den Kettenhunden Erdogans erschossen wurde.
Der Mord an der linken Aktivistin reiht sich ein in eine lange Reihe von Gewalttaten der türkischen Polizei gegen Oppositionelle. Berkin Elvan, Ethem Sarisülük, Ekin Van, Günay Özarslan – das sind nur einige der Namen von Kämpfern und Kämpferinnen für eine bessere Zukunft, die in den vergangenen Monaten und Jahren von türkischen Bullen ermordet wurden. Das Erdogan-Regime hat Blut an seinen Händen.
Wir wollen einen kleinen Teil dazu beitragen, die Öffentlichkeit aufzuklären und die Toten des Kampfes in der Türkei im Gedächtnis zu behalten.
Dilek Doğan Ölümsüzdür
Deshalb: Kottbusser Tor
30.10.2015
19 Uhr
Türkiye’deki legal terör rejimi bir canımızı daha aldı. 18 Ekim’de Küçük Armutlu’daki evinde gece yarısı polis baskınında gögsünden vurulan 25 yaşındaki Dilek Doğan bir hafta hayat mücadelesi verdikten sonra Pazar günü yaşama gözlerini yumdu. Dilek Doğan’ın suçu kirli ayakkabılarıyla içeri giren polise “Burası dingonun ahırı değil” demesi değildi. Dilek Doğan’ın suçu yoksul bir mahallede yaşaması; kürt, alevi ve emekçi bir aileden olmasıydı. Masum insanları öldüren canlı bombalar uzaktan izlenirken, katliamların ardı arkası kesilmezken, bu faşist düzene direnen devrimcilerin evlerinde katledildiği bir ülke Türkiye.
Şaşırmıyoruz, öfkeliyiz. Türkiye’de sokak ortasında, evinde, bir eylemde ya da bakkala ekmek almaya giderken vurulmak, ne de infaz edildikten sonra bir polis arabasının arkasına bağlanıp sokak sokak sürüklenen bedenler artık şaşıldık değil. Hepsinin isimleri aklımızda, hiçbirini unutmuyoruz ve hepsi bundan sonraki mücadelemize bize ışık olacak.
Cuma günü saat 19:00’da Dilek Doğan’ı anmak ve bu ölümlere sessiz kalmayacağımızı göstermek, 'vursanız da bitmeyeceğiz' demek için Kottbusser Tor’da toplanıyoruz.
Dilek Doğan ölümsüzdür.